Olur ya bir yola çıkarız.
Çakıllar toplarız geçtiğimiz yerlerden.
Düzlüğüne değil de,
Yolun yokuşuna,
Dizler dizeriz sayfalarca.
Hediyelik eşyalar, deniz kabuğu, değil de.
Çakıllar, dikenler toplarız, bir kutuda.
Dilimizden düşmeyen türküler,
Bir de çay eşlik eder,
Bu amansız yolculukta.
Dikenler topladığımız,
Çakıllar topladığımız,
Yolun yokuşuna dizler yazdığımız,
Bu amansız yolda,
Varoluş nedenimizi buluruz belki.
Toplayalım azizim,
acıları bir hanede.
Ocakta pişen yemeğin kokusunu,
Çaydanlıkta demlenen çayın kokusunu,
Parmağımın ucunda ki cuvarının kokusunu,
İçimde dinmeyen yaşama sevincini,
İçimde ki koru derdi telaşı,
Gösterelim onlara.
Acının beni nasıl var ettiğini,
Gösterelim.
Benim bu hayatta ki gayem neyse,
Gayeme en büyük sebep sensin diyelim.
Demli bir çay koy azizim.
Tütünün içine kattım onca kelimeyi,
İyice sardım.
Ben bugün onca kelimeyi,
Yakmak için yazdım.
Yanan içimin ateşine,
Demli bir çay koy azizim.
Saf-i Dem.
Yıllar ne çabuk geçiyor azizim, Saatler yerinde sayıklarken, Yıllar ne çabuk geçiyor. Her şey gelip geçti de azizim, Bir o geçmedi gönlümden. Geldi lâkin, Geçmek bilmedi ömrümden, Geçer gibi oldu, Sızısı gitmedi yüreğimden. Sevmek ne zormuş azizim Unutmaksa daha zor. [ Saf-i Dem ]
1 Ocak 2021 Cuma
YAKMAK İÇİN YAZDIM
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder